24 Following
ogzkaan

ogzkaan

Gün Olur Asra Bedel - Chingiz Aitmatov, Refik Özdek Aytmatov benim hakkında konuşmak için kırk fırın ekmek yemem gereken bir yazardır. Öyle kafanıza göre modern çağın yaşamış en iyi yazarlarından birisini sadece kitap okuyan bir gencin gözünden anlatmakla yetinemezsiniz. Haddim olmadan ve yazdıklarımın yanlış olmasından çekine çekine bir şeyler yazdım.

Gün Olur Asra Bedel, muhteşem bir karşıtlıklar romanı, geleneklerin ve modernliğin arasında sıkışmış bir adamın, Boranlı Yedigey'in hikayesi. Yedigey en yakın arkadaşını, son yolculuğu için uğurlamaya giderken, düşman veya dost olmayan sadece bir anı olan hatıralarını paylaşıyor. Yasak aşkını, arada kalmışlığını, yeni bir vatan edinişini okuken aynı zamanda insan toplumunun aç gözlülüğü, bilinmeze karşı korkusu ve kibirini de uzak bir şekilde Yedigey ve köy ahalisine bağlı olan uzay üstünden iletişime geçilen dünyadışı akıllı yaratıklar vasıtasıyla keşfediyorsunuz.

Yedigey anılarını gün yüzüne çıkarıp, Sarı-Özek'in efsaneleri ile bağlar kurarken aynı zamanda bir rejimin çöküşüne tanıklık ediyor ve o son sorunun cevabını arıyor. İnsan ne için yaşar, neden var olur? Yedigey'in anılarında efsanelere yolculuk edecek, anlık heveslerle ve kibirle kendini yok olmaya ve gericiliğe mahkum eden dünyayı anlamaya çalışacaksınız.

Aytmatov inanılmaz bir üsluba sahip bir yazar. Okurken sıkılmıyor sadece devam etmek istiyorsunuz.

Kent

Kent - Clifford D. Simak,  Kemal Baran Özbek
Yavaşça okudum. Sanki, 20000 yıl süren bir uygarlık tarihini kısa öykülerle dönem dönem tekrar ettim. Kitabın başlarında anlatım daha çok kentlerle alakalıyken, ilerledikçe anlatım daha farklı bir yapıya -insanın karanlığı veya kurtuluşu denebilir- kaymış. Köpeklerin kurduğu, hepimiz kardeşiz uygarlığı her ne kadar benim için anlaşılması güç olsa da insan toplumunun bugünden bakıldığında asla ulaşamayacağı bir ütopya denemesi gibi geldi. Robotların, köpeklerin, evrim geçirmiş insanların ve elbette karıncaların başrolü sırası ile oynadığı güzel öyküler anlatmış, Clifford D. Simak.
*Not: Kitabın İthaki yayınları tarafından basılan kapağı içerikle uyuşmuyor. Daha iyi bir kapak tercih edilebirmiş.

Böylesi Bir Günde

Böylesi Bir Günde - Peter Stamm Beklediğimden çok daha iyi bir okuma keyfi sundu.

Bilge Adamın Korkusu (Kralkatili Güncesi, #2)

Bilge Adamın Korkusu (Kralkatili Güncesi, #2) - Patrick Rothfuss,  Cihan Karamancı
Hikayenin devam etmediği sanki tıkandığı hissine çok kapıldım. Felurian kısmının gerekenden çok uzun olduğunu düşünüyorum.Kitap, klişe bir konu olan intikam ana fikrine sahip olmasına rağmen henüz baş kötülerle herhangi bir etkileşim göremedim.
Kvothe intikam almak istiyor. Kimden? Chandarialardan yada yedililerden. Elle tutulur veya takip edilebilir bir ipucu yakalıyor mu? Hayır. Felurian’a sorar “Onların adını burada anma!” cevabını alır. Cthaeh ona Fırtınaduvarı’na kadar gitmesini söyler. Orada, Adem okulunun başına sorar, “Daha sonra gel!” der. Yanına gidince bir şiirle ve isimler ile biten hikayeyi anlatır. İsimler önemli, bunu anladım fakat biraz aksiyon iyi olurdu.

Cyphus taşır mavi alevi.
Stercus demirin esiri.
Ferule kara gözlü ve buz gibi.
Usnea çürükle doldurur içini.
Gri Dalcenti kullanmaz dilini.
Solgun Alenta getirir afeti.
Sonuncusu yedisinin de efendisi:
Nefret edilen. Umutsuz. Uykusuz. Akıllı.
Alexel üzerinde taşır gölgenin kaftanını.


Maer’in Kvothe’yi yanına çağırmasının altından, hatun tavlamak çıkınca iyi güldüm. Hemde bu tavladığı kişinin büyük olasılıkla teyzesi ve “Medeniyetin Dört Köşe”sinde ki en eski soydan biri olması olayları daha trajikomik hale getiriyor. Bu bölümlerde Kvothe’nin aptallık derecesinde cesur, fakir ama çok fakir, sapık bir ergen olduğunu da anlıyoruz. Biri lütfen Denna karakterini kitabın sonunda öldürsün.